Sütlaç


Çocukluğunu her gününde yeniden yaşayan,
tarçın kokulu koşuşturmacalarla büyüyen, 
hala çocuk kalmayı başarabilen herkese ...




    anneanneme yakın olsun diye
    bulup buluşturduğumuz bir ev vardı,
    giriş kat.
    mutfak penceresi demir parmaklıydı.
    annem iş yaparken ben de pencereye otururdum
    hoop sallandırırdım ayaklarımı pencereden.
    sonra başlardım bakınmaya.
    karşı komşumuz Çiğdem Abla vardı
    pencereye çıksa da laflasam diye .
    ne konuşurdum acaba ah bir hatırlasam !
    sütçümüz vardı bir de:
    sütçü Memet Amca.
    sabahları kapıya gelirdi: “süüüüttttt !”
    annemle koşardım ben de kapıya
    yapışırdım bacağına.
    sütün tencereye dökülüşünü izlemek bile ne büyük heyecan !
    Memet Amcanın sütü getirdiği ölçüden anlardım her şeyi.
    süt büyük kapta geldiyse sütlaç günü !
    bizim Memet Amcanın ineklerine ne oldu bilmiyorum
    ama bizim evde süt fazla alınınca durum hep aynı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yalnız Kadın

İnsan Dilinin İlk Kelimesi: 'Bekos'

Ne İçindeyim Zamanın Ne de Büsbütün Dışında