Yaban Koyununun İzinde
Yine bir büyülü gerçekçilik romanıyla geldim.
Murakami sevenlerin muhakkak rastladığı, yine kendinizi kaptırıp zaman zaman gerilip en olmadık izler peşinde koşturacağınız büyülü bir roman.
Bu kez ne bir ruh ne bir ruh eşi; sırtında kahverengi bir yıldız olan koyunun peşine düşüyoruz.
Murakami sevenlerin muhakkak rastladığı, yine kendinizi kaptırıp zaman zaman gerilip en olmadık izler peşinde koşturacağınız büyülü bir roman.
Bu kez ne bir ruh ne bir ruh eşi; sırtında kahverengi bir yıldız olan koyunun peşine düşüyoruz.
'Yaban Koyununun İzinde' arka kapağında da belirtildiği gibi bir dedektiflik romanı aslında. Fakat sizi zekası ile etkileyecek bir dedektifi ve muazzam ipucu zincirleriyle etkisi altına alıp ağzınızı açık bırakacak bir sonu olmayan bir dedektiflik romanı.
Murakami daha önce okumadıysanız hemen belirtmeliyim ki yazarın en iyi romanı değil. Fakat görece anlaşılması kolay; ben Murakami okumak istiyorum ama çok da ağır bir romanıyla başlamak istemiyorum diyorsanız tercih edebileceklerinizden biri.
Kediler, muazzam müzikler, içkiler ve seçki yemekler her zamanki Murakami romanlarında olduğu gibi okuyucusuyla birlikte. Kitabın konusuna dair muhakkak değinmem gerektiğini düşündüğüm bir şey olmadı açıkçası. Aynı olayları herhangi bir yerde okusanız merak bile uyandırmayacakken Murakami'nin büyülü kalemiyle bir koyunun peşine düşmekten çekinmiyorsunuz. Hatta koyun deyip geçmiyor bir süre sonra neredeyse kendinizi ortaya atıp koyunu olduğu yerde yakalayıvermek istiyorsunuz.
Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Not: Kitabın Kurban Bayramı'ndan bir kareyi andıran hatta muhtemelen de öyle olan bir kapak fotoğrafına rastladım ve gerçekten inanamadım (!) Bu gerçekse ve elinde o baskısı olan birileri varsa yazsın lütfen.
Sevgiler ...
Yorumlar
Yorum Gönder