Bir Günde Antalya-Kaleiçi




Herkese merhaba;
    Ağustos ayının ortalarında tatil planlarımızın çok dışında yolumuz Antalya'ya düştü. Halletmemiz gereken işler dışında kalan zamanda yaklaşık bir günümüz vardı. Biz de kaldığımız otelden bir Antalya haritası edinip gidebileceğimiz yerlere göz attık ve zamanımızı Kaleiçi olarak adlandırılan tarihi bölgede geçirmeye karar verdik. Bir günlük Antalya serüveninde neler yaptığımızı nerelerde vakit geçirdiğimizi ayrıntılarıyla yazımda bulabilirsiniz. Kahveler hazırsa keyifli okumalar...




    Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Antalya Havalimanı'na iner inmez sizi dehşete düşürücü bir sıcak karşılıyor olacak. Hele hele bizim gibi Ankara'dan ya da benzeri bir iklim bölgesinden gittiyseniz iner inmez vücudunuzun her yerinde yapış yapış nemi hissedeceksiniz. ( Antalya'da yaşayanlar hissetmiyor mu nemi diyeceksiniz belki ama konuştuğumuz bir kaç Antalyalı dışarıdan gelenlerin bu şekilde hissettiğini kendilerinin çok rahat yaşadığını söyledi.)

    Bu nefes alamama şokunun ardından araba kiraladık. Açıkçası hem bu sıcakta rahatça işlerimizi halledebilmek hem de bir günümüz olduğundan bu saatleri verimli geçirebilmek adına doğru bir karar oldu bizim için. Havalimanında çok rahat bir şekilde pek çok firma bulabilirsiniz. Eğer araba kiralamak istiyorsanız mağdur olmamak adına önceden rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim yoksa ellerinde sadece bir kaç ticari araç kalmış olabilir. Biz arabamızı "Budget" tan kiraladık ve oldukça memnun kaldık.   



    Konakladığımız yer Konyaaltı'ndaydı. Otelimizi işlerimizin en yakınında olacak şekilde ayarladık. Açıkçası Antalya'nın diğer bölgelerini bilemiyorum ama Konyaaltı bizi büyük hayal kırıklığına uğrattı. Biz "The Corner Park Hotel"de kaldık. Otelimizin fiyatı yaklaşık 200 tl idi. (Çeşitli tatil sitelerinden kampanyalı fiyatlarına da ulaşabilirsiniz.) Otelimiz Konyaaltı Plajı'nın hemen karşısındaydı, bu bölgede kalmak isteyenler için iyi bir alternatif olabilir. Akşam saatlerinde bir şeyler yiyip içebilmek için dışarı çıktığımızda açık doğru düzgün hiç bir yer bulamadık. Şansımıza mı demeliyim bilemiyorum, o gün iki tane maç olduğu için açık kalan bir nargile kafe bulabildik. Ülkemizin çoğu yerinde de olduğu gibi burada da çok ciddi bir arap turist yoğunluğu vardı. Akşam saatlerinde dışarıda kimsenin olmamasını da buna bağladık açıkçası. 






Otelin Manzarası (Sabah)




    Ertesi sabah işlerimizi halleder halletmez soluğu Kaleiçi'nde aldık. Hava aşırı sıcak olduğu için bir süre yemek yiyip bulduğumuz ilk yere sığındık diyebilirim. Güneş biraz etkisini kaybetmeye başlayınca küçük gezimize başladık.

    Kaleiçi'nden biraz bahsetmem gerekirse bölge yerleşiminin milattan önceki dönemlere dayandığı söyleniyor. Bölge bir süre Roma işgalinde kaldığından Bizans ve Helenistik esintiler varlığını sürdürmekte. Maalesef ülkemizdeki pek çok restorasyonda olduğu gibi korkunç şeylere rastlasak da tarihi evler, dar ara sokaklar, tarihi liman ve daha pek çok şey bizi fazlasıyla etkiledi. 




Hardian Kapısı




(Burada ne yazık ki restorasyon çalışması yapılmış ve bana kalırsa dokusunu oldukça yitirmiş. Kapıdan geçer geçmez sizi çok büyük bir yiyecek içecek tezgahı karşılıyor. Bu nedenle fotoğraf çekmek, tarihi hissetmek istiyorsanız girer girmez sizi hayal kırıklığına uğratacak daha pek çok şeyle karşılaşacağınızı söylemeliyim.)
































    Bölgede ilerledikçe çok fazla kalabalık içinde bulunacaksınız. Turistler tarafından oldukça ilgi gören bir yer burası. Yollar yokuşlu ve zemin düz olmadığından rahat ayakkabılar tercih etmenizi öneririm.

(Bundan sonraki fotoğraflarda ayrıca belirtmek istediğim ayrıntılar olmadığından başlıklar halinde belirtmedim. Nerede çekildiğini fotoğrafın altında bulabilirsiniz.)





































İmaret Medresesi







Kesik Minare










Saat Kulesi 






    Bölgede bir de "Oyuncak Müzesi" yer almakta. Gitmek isteyenler için "Tarihi Yat Limanı"na giderken yolunuzun üstünde. Fakat biz gittiğimizde kapalıydı. Umarım görme şansı bulursunuz.



   Yazımda bulunan yerlerden gittikleriniz  ya da benim de gitmemi tavsiye ettiğiniz başka yerler varsa aşağıda yorum olarak bırakabilirsiniz. İyi tatiller.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yalnız Kadın

İnsan Dilinin İlk Kelimesi: 'Bekos'

Ne İçindeyim Zamanın Ne de Büsbütün Dışında