Nagazaki
"Ne pahasına olursa olsun Ben diye düşünmek insanın sonudur"
Nagazaki, kısa sürede okunan fakat etkisinin kısa sürmeyeceği kitaplardan. Suçluluk, yalnızlık ve utanç gibi bizi biz yapan duygu durumlarına çarpıcı bir şekilde değinilmiş.
Kahramanımız Shimura-san yaklaşık bir yıl boyunca hiç tanımadığı bir kadınla aynı evde yaşıyor. Ama bunun farkında bile değil.
Bir gün aniden mutfakta eksilen bir kaç şey dikkatini çekiyor. Bir süre hayal mi gerçek mi diye sorgulayıp duruyor ve daha fazla dayanamayıp mutfağa bir kamera yerleştiriyor. Sonrası ise gerçeklerle yüzleşme zamanı !
Koca bir yıl hiç tanımadığın biriyle aynı evde yaşamak...
Bu kadar kendi dünyamıza kapanacağımız, bu kadar yalnızlaşıp hayatımızı hiç bir şeyden ibaret olmayan bir yere çevirmemiz için sahiden ne olmuş olabilir ?
"Dışarıda, geçmiş sararmaya başladı. İnsan kabuklanıp sertleşiyor. Geçmiş dediysem, onun yazın ortasında tutuklandığı zamanı kastediyorum, evde yalnız kaldığım akşamı- terkedilmişçesine yalnız."
Kitabın ilk kısmı Shimura-san'ın evindeki yabancıyı arayıp bulmasına kadar geçen süreci anlatıyor. Sonrasında ise evde bir yıl boyunca gizli saklı yaşayan kadını dinliyoruz. Bu kısımda kadın kendini anlatıyor. Okuyucu açısından belki kadının yalnızlığını anlayabilme adına güzel olabilecekken bana biraz zorlama geldi. Belki kadının sorgulanması ve bunun aktarılması yeterli olacaktı fakat sonrasında kadının da dillendirilip ayrı bir hikaye de ona yazılması benim çok içime sinmedi diyebilirim.
Nagazaki aynı zamanda Fransız akademisi Büyük Roman Ödülü'nü de kazanmış bir kitap.
Büyüyen dünyamızda yalnızlaşan hayatlar ilginizi çekiyorsa bir kaç saatte okuyabileceğiniz bu romana şans verebilirsiniz. Keyifle okumalar.
İlginç bir kitaba benziyor. Bir sene aynı evde yaşa varlığından haberdar olma.
YanıtlaSilEvet, yaşanmış bir olay olması daha da ilginç kılıyor.
Sil