Karanlıktan Sonra




    "...seninle bir sonraki buluşmamızda biz konuşurken, bir yerlerden Francis Lai müzikleri çalmaya başlayacak ve belki de o zaman neden sana ilgi duyduğumu somut sebepleriyle ardı ardına sıralayacağım. Hatta belki de bizim için kar bile yağmış olur."




    Gece yarısı başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar süren gizemli bir gece.
Eri ve Mari... İsimleri arasında tek bir hece farkı olan iki kız kardeş. Murakami romanlarında rastladığımız büyülü bir bağ var aralarında.


Eri Asay, oldukça güzel ve hassas bir kız. Erken yaşlarından itibaren üzerinde hissettiği sorumluluk, beklentiler, belki de yazarın bize bıraktığı bambaşka gerçekler onu hiç uyanmak istemediği bir uykuya yatırıyor. Uyurkense her zamankinden daha güzel.


Mari, bütün geceyi dışarıda geçirmek zorunda olan, Eri Asay'a göre daha başına buyruk, bir o kadar ürkek, kendine güveni pek olmayan ya da kendinin pek farkında olmayan ondokuz yaşında bir genç kız.


Eri Asay'ın odasında tanıştığımız, başka bir gerçekliğe ait  "Yüzü Olmayan Adam"
Mari ile tanıştığımız Takaşi ise yedi yaşında öksüz kalmış, trambonu ile müziğe aşık ve bana kalırsa oldukça felsefi derinliğe sahip genç bir adam.


<<Takaşi trambon kutusunu sağ omzundan sol omzuna aktarıyor. Sonra "Biliyor musun, yaşamlarımız aydınlık ve karanlık diye basitçe ikiye ayrılmaz" diyor. "İkisinin arasında gölgeli bir ara bölge vardır. O gölgenin katmanlarının farkına varıp onları idrak etmek sağlıklı bir zekanın işidir. Ve o sağlıklı zekayı elde etmek için de zaman ve gayret gerekir.>>



    Alphaville...
Bir aşk oteli.
Bu otelde dövülen çinli eskort bir kadın. Tıpkı Mari gibi ondokuz yaşında.
Eskort kadını döven karanlık bir adam.
Bu adamın peşine düşen motorlu adamlar.
Otelin kaçak çalışanı Korogi.











    Tüm bu karakterler arasında birbirine dokunan bir taraf elbette var. Yine oldukça büyülü; müzikleri, filmleri, gizemli gerçekleri ve vazgeçilmez olan kedileri ile tam bir Murakami romanı.

 Kısa zamanda okuyacağınız türden bir akıcılığa sahip. Özellikle Murakami'yi daha önce okumadıysanız derinliğini yakalayabilmek açısından bir başlangıç kitabı niteliğinde.


    " Gece yarısından sonra zamanın kendine özgü bir akışı vardır. Ona karşı koyamazsın..."

Bir sürü olan bitenin ardından ise sabahın ilk ışıkları ile 

..." Nihayet gece sona erip sabah oluyor. Bir sonraki karanlığa kadar daha zaman var."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bir Gürgen Dalıyım

Kemal Tahir - Yorgun Savaşçı

Bizim Büyük Çaresizliğimiz (Film)