Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kitap Alışverişi

Resim
     Herkese merhaba, bu gün aldığım bazı kitapları sizinle paylaşmak istedim. Bir kaç tanesi uzun zaman önce okuduğum ve kitaplığımda bulunmasını istediğim kitaplardı. Diğerleri ise benim için heyecan verici yepyeni kitaplar. Belki sizin de ilginizi çekenler olur ve birlikte okuruz. Şimdi gelin onlara bakalım. Keyifli okumalar.   Didem Madak, Grapon Kağıtları     Öncelikle aldığım şiir kitaplarından başlamak istedim. Şiirle pek aramın olduğunu söyleyemeyeceğim fakat bu ay çok severek takip ettiğim dergi "Kafka Okur"un kapak konusuydu. Ben de Didem Madak'ın ilk şiir kitabı olan 'Grapon Kağıtları' ile bir başlangıç yapmak istedim.  Almadan evvel incelerken de yüzümde tebessüme neden olan bir kısmı paylaşmak istiyorum sizinle: sy:28 YÜZÜM GÜVERCİNLERE EMANET                                                     Bu şiirdeki gu-guk-guk sözcükleri                                                     Kumrular taklit edilerek okunacaktır.   ...   A

Ermişin Bahçesi

Resim
    "Ermiş" in devamı olan "Ermişin Bahçesi" , El Mustafa'nın doğduğu adaya, anne babasının öldüğü bahçeye dönmesiyle başlıyor. Ermiş'te olduğu gibi başlıklar altında olmasa da ayrılık, insanın insanla ve insanın doğayla arasındaki bağ, mutlu ve aydınlık bir hayatın sırlarına dair konuşmalardan oluşuyor. Bende Ermiş'i okuduğumdaki etki olmasa da yine hakikat, güzellik ve din üzerine söylenenler muazzamdı.     Ermiş'te olduğu gibi beni etkileyen ve kitaba dair fikrinizin oluşmasına yardımcı olacağını düşündüğüm kısımları sizinle paylaştım. Fakat başlıklar altında olmadığı için okurken kolaylık sağlaması açısından ben kısımlara ayırdım. Keyifli okumalar:   Aşk ve Hayat     " Özlemimin yüksekliğini ne bir usturlapla ne de derinliğini iskandille ölçtüm. Çünkü aşk, hele sıla hasretiyle de karışmışsa, zamanı ölçüp yoklayacak aleti üretir. Bazı anlar vardır, uzun ayrılık sürelerine denktir. Ama ayrılık zihin tükenmesinden başka bir şey

Ermiş

Resim
    Halil Cibran'ın en sevilen kitabı olan Ermiş, yazar ile tanışma kitabım oldu. Devam kitabı olan serilerde genellikle ilk kitabı tutturamadığım gibi Ermiş'te de aynısı olmuştu. İlk önce "Ermişin Bahçesi" ni almıştım, okumaya başlamadan fark ettim neyse ki...  "Ermişin Bahçesi" kitabına da diğer yazımda değineceğim, şimdi Ermiş'ten konuşmaya başlayalım.     Ermiş, 28 kavramsal başlıktan oluşan bir yaşam kılavuzu diyebiliriz. İçinde pek çok kavrama dair, kalpten gelen bir gözle bakmanın yolu ya da yaşamı içten algılayarak daha mutlu bir yaşamın yol göstericiliği var demek daha yerinde olacaktır. İçinde aşk, evlilik, çocuklar, evler, giysiler, yasalar, özgürlük, zaman, dostluk, haz, ölüm, akıl... gibi yaşamın içinden pek çok şey yer alıyor.         Beni anlatılar arasından en çok etkileyenleri başlıklarıyla paylaştım, kitapla ilgili fikir oluşturacağını düşünüyorum.       Aşka Dair "Sonra El Mitra, bize Aşktan S

Bütün Kadınlara...

Resim
    Bu bir kadınların dünyadaki ve ülkemizdeki sorunları yazısı değil, kadınlığa övgü yazısıdır !     Kadın, üstü başı kusmuk olmuş bebeğini yıkıyordu. Bir yandan da kocasıyla konuşuyordu. — Aile ? Biz bir aileyiz öyle mi? Peki sen tam olarak bu ailenin hangi parçasını oluşturuyorsun? Bedava yemek hizmeti, ücretsiz yatak servisi, sinirlenince hıncını çıkardığın kum torbası ya da pisliğini bedava temizlettiğin bir hizmetçiye sahip olmak... Hangisi ? Tam olarak senin aile dediğin şey bu mu ? — Feminist mi ? Ahahahaa ! Feminist ! Bu aşağılık yaşamı anlamak için Feminist olmak gerekmiyor. Ben de çalışıyorum. Sabahın köründe kalkıp bebeğin karnını doyuruyorum, sana kahvaltını hazırlıyorum. Sen paşalar gibi işine giderken çocuğu bakıcıya ben yetiştiriyorum. Kendime ayıracak tek bir vaktim bile yok.  Ay sonuna para yetiştirmeye çalışan kim ? Ben. Evin alışverişini kim yapıyor? Ben. Yemeği kim pişiriyor ? Ben. Tabakları kim yıkıyor ? Ben. Kokuşmuş çamaşırlarını kim yıkıyor ? Ben.

Zorba

Resim
  Bazen sonu için bile değerdi dediğimiz kitaplar vardır, hatta belki de sadece sonu için okuduğumuz. Bazı sonların bir damla gözyaşı vardır bekleyen. Önce buğusu gelir ve damlası oracıkta hafif titreyerek kalır. Gözünü kırpsan gidecek... İşte Zorba... Benim için böyle bir romandı.     Uzun zamandır okumayı düşlediğim ve bu nedenle olacak ki farkında olmadan kendimi büyük beklentilere soktuğum bir kitaptı. Başlarda çok iyi giderken Aleksi beni hayal kırıklıklarıyla dul-kadın-iffet-afet-şeytan-yeme-içme-çalma-çırpma dünyasında bıraktı. Fakat Patronun durumu benden beter. Zavallı Madam Ortans'ın hali herkesten viran. E durum böyle olunca bu saatten sonra kaptırıverdim kendimi işte. Ve bütün güzellikler o zaman kendini gösterdi. Zorba, kendini kaptırmanın kitabı. Yani tıpkı Zorba'nın söylediği gibi; özgür olacaksın bu hayatta. " Zorba, başını salladı. 'Hayır, özgür değilsin.' dedi. 'Senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden biraz daha uzun;

Şubat

Resim
        Herkese merhaba. Bu yazımda sizlerle Şubat ayı boyunca neler okudum, neler izledim ve bunlar hakkındaki düşüncelerim neler, bunları paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.  Bu ay ilk okuduğum kitap Hasan Ali Toptaş'ın 'Kuşlar Yasına Gider' romanı oldu. Ocak ayının son günlerine denk geldi bitirişim fakat buraya dahil etmek istedim. Benim için bu ayın favorisiydi. Hasan Ali Toptaş zaten benim çok yakından takip ettiğim ve çok severek okuduğum bir yazardı. Bu romanıyla da hayranlığıma hayranlık kattı diyebilirim. 'Kuşlar Yasına Gider' romanıyla ilgili blogumda detaylı bir yazı bulabilirsiniz.   Bu ayın ikinci kitabı Marcel Proust'tan 'Albertine Kayıp' oldu. 'Albertine Kayıp' , 'Kayıp Zamanın İzinde' adlı bir serinin 6.kitabı. Çok zorlanarak okusam da yazarın diline bir süre sonra hakimiyet sağladım. Serinin tümünü de okumayı planlıyorum. 'Albertine Kayıp' ile ilgili yazıma da blogumdan bakabilirsiniz.   Üçünc